Poko Gece Bahçesi Bugs Bunny Garfield
Kardeşlerim Poko’ yu çok seviyorlar. İki erkek kardeşimin ikisi de Poko için adeta kavga ediyorlar. Hatta Poko gibi bir dokunuşta, bir hayalde ne istiyorsa yaptığı gibi yapmak istiyorlar. Poko kardeşlerinin okuduğu okulda okuyor. Poko’ nun çok arkadaşı var ve çok iyi biri. O alçak gönüllüğü ve iyi kalpliliği ile bütün herkesi derinden etkiliyor. Kardeşlerimin okulunda evcil hayvanını okula getirme günü. Biri küçük kaplumbağasını diğeri ise akvaryum balığını okula götürdü. Poko ise iki tane evcil hayvanı diye köpeği Mayrus ve oyuncak maymunu olan Bay Mörfi ile okula geldiğinde, okuldaki herkes şaşkınlık içindeydi. Çünkü onlarda Poko’ nun yaptığı diğer çizimlerden ibarettir.
Bir gece bahçesi varmış. Bu bahçede renk renk çiçekler, çeşit çeşit ağaç ve kuşlar yaşarmış. Bu bahçeye Gece Bahçesi denmiş. Canlı cansız her şey yaşarmış burada. Gece bahçesi denmesinin sebebi burada mutlu günler ve eğlenceli zamanlar kutlanırmış. Bu gecenin bir özelliği de o bahçenin özel ışıklı böcekleri olmasıymış. Sadece bu günlerde ışıkları yanarmış böceklerin. Yalnız bu bahçenin sırrı sadece oraya geceleri gidilmesiymiş. Bu yüzden gerçek mutlu anlarda olurmuş. Bu yüzden buraya Gece Bahçesi denmiş.
Kendi halinde elinden havucu eksik etmeyen geçimini ve karnını havuçla doyuran bir tavşanmış . Bir gün aynen kendi halinde park kenarında yürürken gözlerinin bir anda ona oyun oynadığını, yalan söylediğini zannediyormuş. Şöyle bir gözlerini ovuşturdu ve bir daha baktı. Hayır bu ne bir yalan ne de bir hayaldi. Gördükleri gerçekti. Gördüğü alımlımı alımlı , güzel mi güzel tam bir taş bebek gibi bir dişi tavşandı. Bugs Bunny bir anda ne olduğunu anlamadı. Ağzından akan sular küçük bir gölet oldu sanki. Aniden havada kalpler oluşmaya başladı. Bizim tavşan dişi tavşana resmen aşık olmuştu. Eli ayağına dolaştı. Gözleri karardı ve ne yapacağını şaşırdı. Dişi tavşanda giderek ona aşık oldu. Nasıl olduysa bunlar evlendiler. Ve bir tane meyveleri oldu. Adını TONOŞ koymuşlar. Ama bu normal bir yavru değildi. Kulakları, ayakları ve dişleri aynıydı. Fakat işin ilginç olanı ise yüzü ve elleri insansıydı. Çünkü Bugs Bunny ‘ nin annesi de bir insandı.
Garfield kendini beğenmiş bencil, ukala ve tombul bir kedi. Ama kötü kalpli bir kedi de değildi. Yalnız kedi dediğime bakmayın küçük bir ayı yavrusu desek de olur. Metabolizmasının o kadar hızlı çalışmasına rağmen midesi yediklerinin hızına yetişemez olmuş. Garfield için eve alınan yiyeceklerin haddi hesabı yokmuş. Çünkü sadece onun için günde 20 defa eve pizzacı çağırı- yorlarmış. Pizza onun en sevdiği yiyecekmiş. Onun en iyi arkadaşı ev arkadaşı olan köpekmiş. Köpek ile kedi arkadaş olur mu diye düşünmeyin. Çünkü arkadaşlardı. Garfield onunla bir şey paylaşmak istemezmiş. Ama köpek öyle değilmiş. O paylaşımcı alçak gönüllü kin tutmayan ve en öncede zayıfmış. Garfield ise aşırı kilolu küçük boylu ve hareket ederken bile zorluk çeken dengesizin tekiymiş. İşte buda bizim Garfield.
